Galata kulesi… Eşsiz bir İstanbul manzarası arayan herkesin mutlaka görmesi gereken bir yer. Şehrin hemen her yerinden görülebilen ve Haliç, Boğaz ve şehir manzarasının muhteşem birleşimini sunan Galata kulesi hem turistler hem de yerli halk için oldukça popüler bir mekân olmakla beraber, İstanbul’un en çok ziyaret edilen turistik yerlerinden biridir.
Tabi ki bu eşsiz yapı kendine sadece turistleri çekmiyor. Bunun yanında fotoğrafçılarında İstanbul’daki en uğrak noktalarından biri. Nasıl olmasın ki? Böyle eşsiz bir İstanbul manzarasının fotoğraflarını başka nereden çekebilirsiniz ki? Haliç’in İstanbul boğazıyla olan muhteşem birleşimini ölümsüzleştirmek için profesyonel bir fotoğrafçı olmanıza da gerek yok. Bir telefon kamerası ve eşsiz İstanbul manzarası, tek yapmanız gereken bir tuşa basmak ve bu anı ölümsüzleştirmek.
Galata Kulesinin Hikayesi
İstanbul’un en önemli simge yapılarından biri olan ve tarihi orta çağlara kadar dayanan Galata kulesi için birçok hikâye anlatılmaktadır. Hatta, Roma dönemine dayanan bazı rivayetlere göre, Galata kulesine ilk kez çıkan bir çift kesinlikle evlenirmiş. Ancak kaderlerinde evlilik olmayan çiftlerde Galata kulesine çıkmak isterlerse ne olur ne eder bir türlü kuleye çıkmazlarmış. Tabi ki bunlar birer rivayet ancak bu rivayeti denemek için sevdiğinizi de yanınıza alıp eşsiz İstanbul manzarasını izlemenin de bir zararı olacağını düşünmüyoruz.
Neden şarkı söyleriz?
Galata Kulesinin Tarihi
1348 yılında Cenevizliler tarafından inşası tamamlanan Galata kulesi, başlangıçta düşman gemilerini tespit etmek için bir gözetleme kulesi olarak kullanılmıştır. 9 katlı ve yaklaşık olarak 66 metre yüksekliğe sahip Galata kulesinin en üst katına çıkarak eşsiz İstanbul manzarasını görebilirsiniz.
1509 depreminde hasar görmüş ve 1522 yılında onarılmıştır. Kule 17. yüzyılda yangın gözetleme kulesi olarak kullanılmıştır. 1875 yılında kule yenilenmiş ve bir restoran ve kafe eklenmiştir. Galata kulesi aynı zamanda telgraf istasyonu olarak da kullanılmıştır.
1638’de Lâgarî Hasan Çelebi adında bir Hezarfen, Boğaz’ın üzerindeki kuleden yapay kanatlarla İstanbul’un Anadolu yakasına uçmuştur.
Günümüzde Galata Kulesi, şehrin muhteşem manzarasını sunan yapının tepesinde bir restoran ve kafe ile İstanbul’un en popüler turistik yerlerinden biridir.
Fırında Soslu Domates
Malzemeler
• 3 kilo Yumurta domates • 1 baş sarımsak • Her kavanoz için 1 fincan z.yağ • Kekik Ceviziçi • Tuz
Hazırlanış
Hazırlanış
Domatesler yıkandıktan sonra sap kısmı temizlenir. Önce ortadan ikiye sonra domatesin iriliğine göre 4 veya 6 ya (uzunlamasına) ayrılır. Yağlı kağıt serilmiş tepsilere dizilir (bende iki tepsi çıktı) Üstüne merdaneden çekerek kaya tuzu ve kekik serpiştirilir. Önceden 200° ısıtılmış fırında yaklaşık bir saat pisirilir. Bu arada sarımsaklar temizlenir mercimek büyüklüğünde doğranır. Domatesler kıvama geldiğinde sıcak sıcak kavanozlara dizilir. yeni kapakla iyice ağzı kapatılan kavanozlar ters çevrilir, bir gece bekletildikten sonra kavanoz kontrol edilir. Herhangi bir sızma şişme yoksa kışın sabah kahvaltılarında (üstüne ceviz ekleyin harika oluyor) salatalarınızda kullanmak üzere buzdolabına alınır. Afiyet olsun.
Not
KAVANOZA DİZME SIRASI;
En alta bir tutam sarımsak ve kekik üstüne domatesler kavanozun yarısına kadar dizilir. Sonra yine sarımsak ve kekik konur üstüne yine domates doldurulur. En üste yine sarımsak ve kekik eklendikten sonra bir fincan halis z.yağı dökülerek kapak sıkıca kapatılıp ters çevrilir. Tüketirken üzerine ceviziçi mutlaka dökün harika bir lezzet oluyor.