Trakya’nın görmeden olmazı
Dupnisa Mağarası
Dupnisa mağarası, Türkiye’nin kuzeybatısında Kırklareli ilinin Demirköy ilçesinde bulunan doğal bir mağaradır. Ülkenin en büyük mağaralarından biri olan ve zengin dokusunun yanında benzersiz özellikleri ile bilinen mağaranın keşfi ile ilgili herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Hatta 20. yüzyılın ortalarına kadar mağara düzgün bir şekilde araştırılmamıştır. Ancak 20. yüzyılın ortalarında Türk mağara bilimcilerden oluşan bir ekip mağarada kapsamlı bir araştırma yapmıştır.
Güncel Dupnisa Mağarası ;
Büyük bir yarasa kolonisine de ev sahipliği yapan dupnisa mağarası aynı zamanda popüler bir turizm merkezi olarak da bilinmektedir. Bir efsaneye göre mağara, Yunan mitolojisine göre tanrı Apollon ve perisi Cyrene’nin kızı olan perisi Dupnisa’nın adını almıştır. Mağara, çok sayıda sarkıt ve dikit oluşumlarının yanı sıra bir dizi göle de ev sahipliği yapmaktadır.
Dupnisa Mağarası Özellikleri
Yaklaşık 3 kilometre uzunluğuna ve 100 metre derinliğe sahip mağara büyük odaları ve çok sayıda sarkıt ve dikitleri ile tanınmaktadır. Aynı zamanda bir dizi nadir ve nesli tükenmekte olan yarasa türüne de ev sahipliği yapan dupnisa mağarasında yarasaların yaşadığı bölümlerde ışıklandırma bulunmamaktadır. Bunun yanında mağara, yarasalara zarar gelmemesi adına yılda sadece 6 ay ziyarete açık kalmaktadır.
Mağaraya giriş ücreti yetişkinler için 20 TL, çocuklar için 10 TL olarak belirlenmiştir. Bunun yanında mağaranın 08:00-17:00 saatleri arasında ziyarete açık olduğunu bilmenizde fayda var. Ek olarak mağaranın kış aylarında ziyarete kapalı olduğunu unutmamalısınız.
Dupnisa Mağarası Efsanesi
Açıkçası her eski oluşumda olduğu gibi Dupnisa mağarasının da hakkında söylenen birçok efsane bulunmaktadır. Bizde bugün sizlere bu mağara ile ilgili bir efsaneyi anlatacağız.
Efsaneye göre Dupnisa, Demirköy köyünde yaşayan güzel bir genç kadındı. Komşu bir köyden genç bir adama âşık olan bu kadının babası bir türlü bu adamı onaylamadı. Dupnisa’nın babası onu zengin bir adamla evlendirmeye karar verdi. Dupnisa bu adamla evlenmek istemedi ve bu yüzden bu mağaraya kaçtı. Hayatını bu mağarada geçiren ve ölene kadar bu mağarada yaşamaya devam ettiği söylenen kızın ölünce vücudunun taşa dönüştüğü ve bugün hala mağarada görülebildiği söyleniyor.
